CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka’nın Rize’de dertlerini dinlediği Çaykurlu işçi Emine Yılmaz “Artık bizi siyasi malzeme olarak kullanmasınlar. Rize siyaseti Çaykur’un üzerinden elini çekmeli… Biz de diğer kurumlar gibi sürenin 11 ay 29 gün uzatılmasını ve kademeli kadrolaşmayı istiyoruz. Meclis üyelerine sesleniyorum. İktidar partisi: İşçileri birbirine düşürmeyin, bize adil ve adil bir çözüm sunulmalı.” “Bize bir şeyler verin. Haklarımızı çiğnemelerine izin vermeyin” dedi.
CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka Rize’de; Çaykur işçisi Emine Yılmaz’ın sorunlarını dinledi. Yılmaz, Nazlıaka’ya şunları anlattı:
“Mevcut sendikayı, hükümeti destekleyerek, işçileri tehdit ederek, baskı yaparak o sendikaya geçtik. Ekonomik zorluklar… Daha önce böyle bir talebimiz yoktu. Seçimden önce böyle bir talebimiz yoktu. Ekonomik zorluklar Bu kadar kötü şartlara ulaşmadık. İki yıldır bize verilen sözler yerine, ne kadar hükümet temsilcilerini arayıp “Bizim hakkımızda ne yapıyorsunuz?” Çalışmalar devam ediyor.” Somut bir adım atılmadı.
Ve sendika tarafı… Onlar da siyasi bir sesle ‘bunu yapacağız, hükümetle anlaştık’ diyorlar. Ama biliyorsunuz yerel seçimlerimiz var. Bizim siyasi obje olmamızı engellemeliler. Rize siyaseti Çaykur’un üzerinden elini çekmeli. Çünkü o zaman Çaykur daha iyi yerlere gelebilir. İşçilere istihdam sağlayın. Bu insanlar şu anda ekonomik sorunun darboğazındalar. İntiharlar oluyor. Nereden? İnsanlar artık geçimlerini sağlayamıyor. Çocuğuma ne alacağım, geçimimi nasıl sağlayacağım? Biliyorsunuz artık hem anne hem de baba; Çocukları da dahil olmak üzere çalışırsa geçimini zar zor sağlıyor. Daha önce bir haneyi tek kişi yönetiyordu. Ben aynı zamanda bir anneyim. Evin yükü benim üzerimde. Bu belirsizlikten dolayı… Bize ne verilecekse diğer kurumlar gibi biz de 11 ay 29 günlük süre uzatımı ve kademeli bir ekip istiyoruz.
İktidar milletvekillerine sesleniyorum: İşçileri birbirine düşürmeyin. Bize adil ve adil olacak bir şey ver. Haklarımızı ihlal etmemeleri gerekiyor. Bizim de çocuklarımız ve bakmamız gereken bir geleceğimiz var. Onlarla ilgilenmek istiyorum.”
Nazlıaka şunları söyledi:
“Cumhuriyetimizin 100. yılındayız ve Çaykur Cumhuriyetle özdeşleşmiş bir kurumdu ama maalesef geldiğimiz nokta bu. Yaşadığınız bu mağduriyeti sonuna kadar savunacağız. Bunu bir görev olarak görerek yapmıyoruz. Siyasi bir araç ama hak mücadelesinin bir parçası, vazgeçilmez bir parçası olarak görerek.” .
